İsveç’teki Lund Üniversitesi’nden bilim insanları tarafından yürütülen bir araştırma, yapay zeka destekli mamografi taramalarının, meme kanseri teşhisi konusunda radyologlara yardımcı olabileceğini ortaya koymuştur. Bu araştırma, yapay zeka destekli yöntemlerin standart çift okumalara benzer bir kanser tespit oranı sunduğunu gösteren ilk çalışmalardan biridir. Araştırmanın ara sonuçları, Lancet Oncology tıp dergisinde bu ayın başlarında yayımlanmıştır.
Yapay Zekanın Geleneksel Taramalara Yardımcı Olma Yolu
Lund Üniversitesi’ne göre, İsveç’te her yıl yaklaşık bir milyon kadın mamografi taramasına çağrılmaktadır. Bu taramaların sonuçları, olası kanserlerin doğru bir şekilde tespit edilebilmesi için iki radyolog tarafından çift okuma yöntemiyle incelenmektedir. Ancak bu süreç oldukça zaman alıcıdır, çünkü bir radyolog ortalama olarak saatte 50 tarama okuyabilmektedir. Bu noktada teknolojinin devreye girmesi ve iş yükünü azaltması önemli hale gelmektedir.
Lund Üniversitesi’nin yürüttüğü çalışmada, 80 binden fazla kadını kapsayan bir deney gerçekleştirilmiştir. Bu deneyde, meme kanseri açısından “yüksek riskli” taramaları belirlemek için bir yapay zeka yazılımı kullanılmış ve daha sonra bu taramalar radyologlar tarafından geleneksel çift okumaya tabi tutulmuştur. “Düşük riskli” olarak sınıflandırılan sonuçlar ise sadece bir radyolog tarafından incelenmiştir. Yapay zeka yazılımı, şüpheli bulgulara dikkat çeken bir tanı desteği olarak kullanılmıştır.
Bu deneyde elde edilen sonuçlar, yapay zeka destekli mamografi taramalarının, standart çift okuma yöntemlerine benzer bir kanser tespit oranına sahip olduğunu göstermektedir. Bunun yanı sıra doktorların iş yükü de neredeyse yarı yarıya azalmıştır. Yapay zeka tarafından yapılan ekran okuma süreleri yaklaşık olarak yüzde 44 oranında azalmıştır.
Umut Verici Sonuçlar ve Gelecek Adımlar
Lund Üniversitesi’ndeki araştırmayı yürüten tanısal radyoloji doçenti Kristina Lang, bu deneyin sağladığı zaman tasarrufunun özellikle personel yetersizliği olan tıbbi ortamlarda önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtmiştir. Ayrıca yapay zeka destekli taramaların daha güvenilir sonuçlar elde etmek için iki yıllık bir takip gerektireceği ifade edilmiştir.
İsveçli araştırmacıların bir sonraki adımları arasında, hangi kanser türlerinin yapay zeka desteği ile ve yapay zeka desteği olmadan tespit edildiğinin araştırılması yer almaktadır. Bu doğrultuda şu ana kadar 100 binden fazla kadın deneye dahil edilmiştir. Yapay zeka kullanımının yaygınlaşması için elbette daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Elisabeth Colin gibi hastalar için bu teknoloji, semptomların daha erken fark edilebilmesi ve meme kanserinin erken teşhis oranlarının artırılabilmesi açısından büyük bir umut kaynağıdır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 2020 yılında dünya genelinde 2,3 milyon kadına meme kanseri teşhisi konulmuş ve 685 bin kadın bu hastalıktan yaşamını yitirmiştir.
Sonuç olarak, yapay zeka destekli mamografi taramaları, meme kanseri teşhisinde radyologlara yardımcı olabilen umut verici bir yöntemdir. Lund Üniversitesi’nin yaptığı araştırma, bu alandaki çalışmaların önemini vurgulamaktadır. Yapay zekanın kullanımının yaygınlaşması için daha fazla araştırmanın yapılması gerekmektedir ve bu alanda elde edilecek ilerlemeler, meme kanseri teşhisinde erken teşhis oranlarının artırılması ve hastalığın etkilerinin azaltılması konusunda büyük bir potansiyele sahiptir.