Google I/O konferansı neredeyse baştan sonra yapay zeka ile ilgiliydi. Yazılım devi bu alanda birçok duyuru yaparken Universal Translator ise çeviri alanında bir devrime işaret ediyor.
Google, geçtiğimiz gece düzenlenen I/O 2023 konferansında birbirinden değerli duyurular ve tanıtımlar yaptı. Bunlardan bir tanesi de hiç şüphesiz Universal Translator diyebiliriz. Yazılım devi bu yapay zeka çeviri teknolojisi ile bir devrime imza atıyor. Öte yandan firma aynı zamanda bu teknolojinin risklerinin de farkında olduklarını açıkça belirtiyor. Peki Universal Translator nedir ve ne işe yarıyacak?
Universal Translator nedir?
Universal Translator, bir videoyu yeni bir dilde yeniden seslendirebilmeyi ve aynı zamanda konuşmacının dudak hareketlerini kelimelerle senkronize etmeyi mümkün kılan bir özellik. Bunun akla gelen ilk örnek kullanımı ise Youtube videoları. Hazırladığınız bir videoyu istediğiniz dilde, dublajlı olarak sunmak ilerleyen dönemlerde mümkün olacak. Google şimdilik Universal Translator teknolojisini test ediyor ve aynı zamanda kötüye kullanıma neden olacak şeyleri törpülüyor.
Google’ın yeni “Teknoloji ve Toplum” departmanının başında bulunan James Manyika tarafından yapılan bir sunum sırasında gösterilen Universal Translator, yapay zeka alanındaki ilerlemelerin yakın zamanda mümkün kıldığı, ancak aynı zamanda en başından itibaren hesaba katılması gereken ciddi riskler sunan bir örnek olarak sunuldu.
Risk yüksek
Deneysel olan bu özellik, orijinal olarak İngilizce kaydedilmiş çevrimiçi bir kursta ders anlatan konuşmacıyı İspanyolca konuşacak şekilde tekrardan seslendiriyor. Bunun için yapay zeka ilk olarak konuşmayı yazıya döküyor, çeviriyor, konuşmayı (stil ve tonla eşleştirerek) istenen dilde yeniden oluşturuyor ve ardından konuşmacının dudakları yeni sesle daha yakından eşleşecek şekilde videoyu düzenliyor.
Yani temelde bir deepfake video oluşturuluyor. Dolayısıyla Google, bu özelliği hayatımıza getirmek için ince eleyip sık dokumak zorunda. Manyika bunu “cesaret ve güvenlik arasındaki gerilim” olarak adlandırarak bir denge kurmanın zorluğuna dikkat çekiyor. Belki de bu özellik sırf kötü kullanım riskleri nedeniyle sadece şirketlere satılan bir araç haline bile gelebilir. Bu da post-prodüksiyon ekiplerinin işini kolaylaştırabilir.
Kaynak: DonanımHaber