Özgünlük ve yenilik her zaman yazılı metinlerin önemli unsurları olmuştur. Yazılı metinlerin karmaşıklığını ve cümle uzunluklarının çeşitliliğini göz önünde bulundurarak, insan yazarlar genellikle kısa ve uzun cümleleri harmanlayarak daha fazla çeşitlilik sunarlar. Bunun aksine, yapay zeka tarafından üretilen cümleler genellikle uzunluk açısından daha homojen olma eğilimindedir. Bu detayları akılda tutarak içerik oluştururken doğru seviyede karmaşıklık ve cümle çeşitliliğini sağlamak son derece önemlidir.
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, 2024-2025 akademik yıl hazırlıklarını anlatırken dijitalleşmeye ağırlık vereceklerini ve 20 üniversitede “Yapay Zeka Bölümü”nün açılacağını belirtti. Yeni programlarla ilgili detayları açıklayan Özvar, geleceğin meslekleri arasında yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında toplam 71 yeni programın açılacağını duyurdu. Aynı zamanda, önlisans ve lisans programlarının 2024-2025 akademik yılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) kılavuzunda yer alacağını vurguladı.
Özvar’ın ifadelerine göre, gelecekte açılacak olan önlisans programları arasında yapay zeka operatörlüğü, büyük veri analistliği, otonom sistemler teknikerliği, dijital dönüşüm elektroniği, robotik ve yapay zeka, oyun geliştirme ve programlama, bulut bilişim operatörlüğü gibi alanlar yer alacak. Bu programlara yönelik eğitim, öğrencilere farklı üniversitelerden de ders alma imkanı sunacak.
Yeni açılacak programlar, YÖK’ün gelecekteki istihdam odaklı vizyonunu da yansıtacak. İstihdamı önceleyen programlar devreye alınırken işlevini yitiren programlar ise sistemden çekilecek. Önümüzdeki dönemde bu yaklaşımın daha da güçleneceği belirtiliyor.
YÖK Başkanı Erol Özvar, önümüzdeki dönem hedeflerini açıklarken uluslararası öğrenci sayısının artacağını ve bu öğrencilerin ülkemize ekonomik katkısının yükseleceğini vurguladı. Türkiye’nin uluslararası öğrenci çekme sıralamasında önemli bir konumda olduğunu belirten Özvar, uluslararası öğrencilerin Türkiye’nin marka algısına büyük katkı sağladığını ifade etti.
Son dönemde Türkiye’de yabancı düşmanlığına dair olumsuz eğilimlerin arttığına dikkat çeken YÖK Başkanı, bu durumun uluslararası öğrencilere yönelik bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Ancak, Türkiye’nin köklü hoşgörü anlayışıyla uluslararası öğrencilere her zaman kapılarının açık olduğunu vurgulayarak, çeşitliliği zenginlik olarak gördüklerini ve uluslararası öğrenci ve akademisyenlere ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti.